Bayramlarda ve özel günlerde telefonlarımıza ve maillerimize sayısız kutlama mesajı geliyor. Tek seferde hazırlanıp toplu olarak gönderilen bu mesajlarla yıllardır dalga geçilir durulur. Yalnızca özel günlerde değil, diğer zamanlarda da basmakalıp mesajların kitlelere duyurulması, bir süre sonra oldukça can sıkıcı bir hal almaya başlıyor. Mesajı hazırlarken kağıt üstünde genelgeçer bir hedef kitle oluşturan markalar ve ajanslar, tek bir mesajla tüm kitleyi etkilemeye çalışıyorlar. Günümüzde bu durumun eski moda olarak nitelendirildiği ve artık bunun eskisi kadar etkili olmadığı yapılan araştırmalarla ortaya konuluyor. Peki markalar ve ajanslar bu dalga geçilen mesajları nasıl oluyor da birer iletişim aracı olarak kullanıyorlar? Onları kişiselleştirerek!
İçindekiler
Sıklıkla gittiğiniz bir kafede veya restoranda size doğrudan isminizle hitap edilmesi, zevklerinizi öğrenen garsonların “Her zamankinden mi?” demesi hoşunuza gidiyor değil mi? Sizi tanıyan işletmeler, size uygun öneriyi sunan ve memnuniyetinizi gözeten hizmetleriyle gözünüzde ayrı bir yerdedir. Sizin zevklerinizi bilmeleri sayesinde, onlar için artık bir personasınız ve diğer kitlelerden ayrılıyorsunuz. Yani, kişiselleştirilmiş bir hizmet alıyorsunuz. Bunun hoşunuza gitmesi kadar doğal bir durum yok. Infosys’in yaptığı bir araştırmaya göre, kişiselleştirmenin satın alma kararını etkilediğini belirten %86’lık bir çoğunluğun içerisindesiniz.
Size bir form – anket doldurtarak veya doğrudan bilgisayarınızdaki çerezlerden beslenerek sizi tanıyan web siteleri, sizin daha çok ilgi gösterebileceğiniz ürünleri ve içerikleri göstererek pek çok fayda sağlıyorlar. Bunlara kısaca göz atalım.
Site Performansına Olumlu Etki
Kullanıcılar, kendileriyle daha ilişkili içerikleri daha fazla tüketme eğilimindedirler. Bunu nereden mi biliyoruz? Kişiselleştirilmiş e-mail alan kullanıcıların, bu mailleri açma oranları %26 artış gösteriyor. Bir kullanıcıya, kendisine özel bir teklif, fırsat, öneri veya içerik sunulduğunda ilgi gösterme ihtimali, standart bir maile göre daha yüksek oluyor. İnternet sitenize gelen kullanıcılara, onlarla alakalı içerikler sunduğunuzda hem sitenizden hemen çıkma oranlarını (bounce rate) düşürebilir hem de sitenizde geçirdikleri ziyaret süresini uzatabilirsiniz. Bunlar da sitenizin organik performansını artıran metrikler arasında yer alan önemli değişkenlerdir.
Hedef Kitleyle Anlamlı ve Sağlıklı İlişki
Tüketiciler, kendilerini tanıyan ve bunu daha yakından ilişki kurmak için kullanan markalara, diğer markalardan olumlu anlamda farklı bir gözle bakıyor. Kendilerini daha değerli ve özel hisseden tüketiciler, markaya daha sadık oluyor. Evergage’in yayınladığı bir raporda, 206 dijital pazarlama uzmanının markalarına uyguladıkları kişiselleştirme çalışmalarının %61’inde müşteri deneyiminin arttığı bilgisi yer alıyor. Kendisini anladığını düşünen markalar, tüketicilere daha yakın geliyor ve satın alma anlarında belleklerinde yer ediniyorlar.
Kullanıcı Hakkında Daha Anlamlı Veri
Kullanıcılar, internet sitelerinin kendilerine uygun içerikler ve ürünler sunması için datalarını vermeye meyillidir. Salesforce’un araştırmasına göre Tüketicilerin %57’si, kendilerine özel teklifler ve içerikler için kayıt olup datalarını vermeyi tercih etmektedirler. Bu da performans pazarlamanız için, Analytics takımınız için ve en önemlisi gelecekteki pazarlama faaliyetlerinizin geneli için önemli içgörü ve ipuçlarını size sunmaktadır. Kullanıcıların nereden, ne için geldiğini bilmek ilerleyen süreçlerde dönüşümünüzü artırıcı hamlelerde bulunmanıza yardımcı olacaktır.
Satışlara Olumlu Etki
Kullanıcıyla sağlıklı bir ilişki kurdunuz, sitenizde geçirdiği süreyi arttırdınız ve onun hakkında anlamlı datayı elde ettiniz. Tüm bunların birleşimi, markanızın satışlarına etki edecektir. En baştaki örneği tekrar düşünün. Girdiğiniz ortamda sizi tanıyan çalışanlar var ve sizin hoşlanacağınızı düşündüğü önerilerle karşınıza geliyor. Bir yer tercih ederken ağırlıklı olarak oraya öncelik verirsiniz değil mi? Az önce bahsettiğimiz rapora göre; tüketicilerin de birçoğu sizin gibi düşünecek ki kişiselleştirme, markaların %63’üne daha fazla dönüşüm oranı sağlıyor.
